7/26/2013

Tehlikenin Kod Adı: E951



Bugün sabah kahvaltısında tükettiğiniz meyvenin veya çikolatalı sütün içerdiği şeker miktarını biliyor musunuz? Peki öğlen yemeği yanında içtiğiniz kolanın? Nerdeyse hergün tükettiğiniz gıdaların içindeki zararlı kimyasallar kadar tehlikeli olan şeker konusunda gereken bilince sahip olmanın zamanı geldi!

Gıdaların içerdiği şeker miktarına çok çabuk bakacak olursak, 1 litre kola 108 gram (27 küp), 1 bardak Nesquik çikolatalı süt 29 gram (7.25 küp), 1 kutu Redbull 27 gram (6.75 küp), 1 elma 23 gram (5.75 küp), 1 porsiyon dondurma 21 gram (5.25 küp), 1 porsiyon mor üzüm 20 gram (5 küp), 1 dilim karpuz 18 gram (4.5 küp), 1 muz 17 gram (4.25 küp), 1 şeftali 15 gram (3.75 küp), 1 porsiyon çilek 7 gram (1.75 küp), 1 porsiyon mısır 5 gram (1.25 küp), 1 porsiyon havuç 4 gram (1 küp), 1 porsiyon ketçap ise 4 gram (1 küp) şeker içeriyor.

Şekerden bahsetmişken, bugün dünyanın dört bir yanında gıda ve ilaç sektöründe yaygın bir şekilde kullanılmasına rağmen sağlığımız üzerindeki büyük tehlikesinin farkında olmadığımız bir zehire dikkatinizi çekmek istiyorum: Aspartam, kod adıyla E951.

Normal sofra şekeri sükrozdan yaklaşık 200 kat daha tatlı olmasına rağmen suni bir tatlandırıcı olduğu için az kalorili olan aspartam laboratuvarda üretilen bir ürün. İçerisinde, bir tür amino asit olan ve insan vücudundaki sinir hücrelerini uyararak ölümlerine sebep olan bir toksik maddeye dönüşen aspartik asit, tüketildiği zaman metabolizmamız tarafından kanserojen bir maddeye dönüşen fenilalanin, ve yanıcı maddeler ve kaçak içki yapımında kullanılan öldürücü bir nörotoksidan olan metanol (metil alkol) bulunyor.

İçerdiği maddeleri öğrenince çok da iç acıcı duyulmayan aspartam tüketiminin neden olduğu rahatsızlıklar arasında baş ağrısı ve dönmesi, mide bulantısı, kas spazmları, nöbet, uyuşma, kilo artışı, deri döküntüsü, depresyon, yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, uykusuzluk, görme bozuklukları, işitme kaybı, nefes zorluğu, konuşma bozukluğu, tat kaybı, hafıza kaybı ve eklem ağrıları geliyor. Bu ürünle ilgili yapılan bilimsel çalışmalar, aspartam kullanımının beyin tümörleri, MS, Parkinson, Alzheimer, mental gerilik, doğum kusurları, farklı kanser türleri ve diyabeti de tetikleyebileceğini kanıtlıyor.

Bu kadar zararlı bir madde olmasına rağmen halen gıda katkısı olarak kullanılan aspartamın keşfedildiği 1965 yılından beri maymun ve fareler başta olmak üzere çeşitli hayvanlar üzerinde yapılan testlerde bu canlıların ya ölümüne ya da beyinlerinde tümör oluşumu veya delik açılması gibi ciddi sorunlara neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanır. Buna rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Sağlık Bakanlığı'na bağlı Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)’dan onay almak için uğraşan gruplar, birbirinden yanıltıcı test sonuçları ve tutarsız bulgular ile birçok kez reddedilmelerine rağmen vazgeçmez. Gerçekleri saptırarak ve sayısız kirli politika oyunları çevirerek, 1981 yılında, o güne kadar yapılan tüm bilimsel çalışmaları görmezden gelen bir kararla aspartamın güvenli bir gıda katkı maddesi olarak kuru gıdalarda kullanılması onaylanır.

Aspartamın onayından büyük çıkarlar elde eden şirket ve bireyler burda durmaz. 30 derecelik bir ısıda çok iyi bilinen toksinler DKP (Diketopiperazin) ve formaldehite dönüştüğünü ve canlı sağlığı için büyük bir tehlike oluşturduğunun bilinmesine rağmen, 1983 yılında bu kimyasalın gazlı içeceklerde de kullanılması için onay verilir. Ve 2 yıl sonra, bugün GDO’lu yiyecekleri hayatımıza sokan Monsanto, aspartamın patentine sahip olan şirketi satın alır. Monsanto’nun zehirli çıkarları için yaptığı talepler karşılıksız kalmaz ve birkaç yıl içinde aspartam üzerindeki tüm kısıtlamalar kaldırılarak bugün markette gördüğünüz tüm gıda ve içeceklerde kullanılması onaylanır.

İnsanların kişisel çıkarları için sınır tanımadan ve bile bile milyonlarca insanı zehirlemeyi göze alması inanılmaz korkutucu bir gerçek! Bu durumda farkındalık yaratmak ve mümkün oldukça bu maddeyi içeren gıdalardan uzak durmak gerekiyor. E951 olarak da bilinen aspartam, bugün birçok ülkede satılan tadlandırıcılarda karşımıza çıkıyor. Bunların arasında yabancı ülkelerde Equal, Spoonful, NutraSweet, Canderel, ve AminoSweet; Türkiye’de ise Aspartil, Diyet-Tat, Nutra-Tat, Sanpa gibi ticari adlar altında binlerce yiyecek ve içecek geliyor.

Hayatınızı karartma potansiyeli gayet yüksek olan bu zehirden uzak durmak istiyorsanız, ki istememeniz düşünülemez, vazgeçmeniz gereken ürünlerin başında diyet kolalar da dahil olmak üzere herhangi diyet ya da şekersiz olduğu iddia edilen gazlı ve meyveli içecekler geliyor. Bunların yanında şekersiz sakızlar, nane şekerleri, şekerler, çikolatalar, kahvaltı gevrekleri, yağsız veya az yağlı meyveli ve normal yoğurtlar, hazır tatlılar, pudingler, çikolatalı veya meyveli sütler, kakaolu içecekler, dondurmalar, soslar, ketçap, reçel ve marmetlar, hazır kahveler ve bazı çaylar, kahvelere eklenen şuruplar, tatlandırılmış soğuk çaylar, tatlandırılmış sular, ve proteinli içecekler de kesinlikle içindekiler okunmadan tüketilmemesi gerekenlerin başında geliyor.

Ne yazık ki bu zehirin kullanım alanları gıda sektörü ile sınırlı değil. Ağız sağlığımız için vazgeçilmez olan çoğu diş macunları ve gargaralar da aspartam içeriyor. Riskli olan bir diğer alan ilaç sektörü. Biraz araştırınca, demir eksikliği, hamilelik, veya menopoz dönemlerinde kullanılanlar da dahil olmak üzere normal, çiğnenen veya suda eriyen vitaminler, en basit soğuk algınlığı ilaçları, balgam sökücüler, laksatifler, pastiller, migren ilaçları, antibiyotikler ve antidepresanları da içeren uzun bir aspartamlı ilaç listesi ile karşılaşıyoruz.

Sağlığınızın kontrolü elinizde olsun istiyorsanız, aspartam (E951)’den uzak durmakta yarar var. Bunun için atılacak ilk adım bu bilgiyi mümkün oldukça paylaşarak tüm halkımızda gerekli farkındalığı sağlamak ve bir sonraki market alışverişinizde gıda etiketlerini detaylı okuyarak neyin güvenli neyin zehirli olduğunu belirlemek!


Çise Ünlüer (14 Temmuz 2013)
ciseunluer@gmail.com

2 yorum :

  1. 2012 Mr. Olympia 2.’si ünlü vücut geliştirmeci Kai Greene’in sponsoru olarak tanıdığımız MuscleMeds oldukça kaliteli bir protein tozuyla karşımıza çıkıyor. %100 dana etinden elde edildiği söylenen protein tozunun 1 ölçeği 35 gramdır ve 23 gram protein içerir. Bu ürünün en büyük artılarından biri yağ ve kolesterol içermemesidir. Fakat yine bir ölçeğinde bulunan 8 gram karbonhidrat biraz yüksek bir miktar olarak değerlendirilebilir. 6 Mucle Pharm- Combat Powder Kullanım şeklimiz konusunda ihtiyacımız olan protein miktarını belirledikten sonra alacağımız protein tozu miktarını belirliyoruz. Bir ölçek protein tozunun 25 gr civarında protein içerdiğini biliyoruz.

    ReplyDelete
  2. aspartamla ilgili wikipediada hiç zarar tespitine rastlanmadığından bahsediliyor. Öyle olsaki zaten kullanımı yasaklanırdı

    ReplyDelete

 
YEŞİLE DÖNÜŞ | ÇİSE ÜNLÜER | GREEN IT