Türkiye Sürdürülebilirlik Akademisi, sürdürülebilir bir geleceğin ancak ekonomik, toplumsal ve çevresel alanlarda yapılacak çevre dostu girişimlerin bir araya gelmesi ile elde edileceğine inanarak bu yolda önemli çalışmalar gerçekleştiren bir sosyal girişim. Akademi, sürdürülebilir gelecek ve kalkınma için farklı sektörlerde sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandıracak bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapıyor. Gelin yakından bakalım...
Alışverişte karşımıza çıkan ürünler arasından hangilerini tercih edeceğimizi hangi kriterlere göre karar veriyoruz? Bu ürünlerden çevreci olanlarını tercih edip etmeme arasında nasıl bir düşünce planından sonra sonuca varıyoruz?
Sürdürülebilirlik Akademisi’nin tüketici davranışlarını daha yakından anlamamıza yardımcı olması için hazırladığı çalışmalardan biri, tüketicilerin yeşil tüketim alışkanlıklarını ve bu ürünlere yaklaşımını ortaya koyan Yeşil Tüketim Araştırması. 2011 yılında 15 farklı ilden 1487 kentli tüketicinin katılımı ile gerçekleştirilen çalışma, Türk tüketicilerin çevreci ürünleri satın almak istediğini ancak pahalı ve yetersiz bulduğunu gösteriyor. Esas amaç Türk tüketicisinin “çevreci tüketim” konusundaki davranışlarını, beklentilerini ve satın alma alışkanlıklarını anlamak ve bu alandaki davranışlarının ne kadar çevreci bilince dayalı olduğunu ölçmek olsa da, çalışmadan elde edilen sonuçlar gerçekten ilginç.
Yeşil Tüketim Araştırması, “yeşil ve çevre dostu ürün” denilince tüketicilerin yarısının aklına geri dönüşümlü ürünler geldiğini; tüketicilerin yüzde otuz altı (36%)’sının organik, yüzde otuz iki (32%)’sinin ise “enerji tasarruflu” ürünlerin çevre dostu olduğunu düşündüğünü belirtiyor.
Tüketiciler çevre konusunu önemsemelerine rağmen, bu konudaki düşünceleri ile davranışları büyük oranda farklılık gösteriyor. Satın alacakları ürünlerin yeşil ve çevre dostu olması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde yetmiş (70%)’den fazla olsa da, sıklıkla yeşil ve çevre dostu ürün satın alanlar yüzde yirmi (20%)’den az. Öte yandan tüketicilerin yüzde elli dört (54%)’ü “yeşil ve çevre dostu ürün tüketmeliyiz” fikrini destekleyerek bilinçli olduğunu vurgulasa da, hiçbir zaman çevre dostu ürün almıyor!
Bu çalışma ülkemizde yapılmasa da, halkımızı ele alan benzer bir çalışmanın çok yakın sonuçlar çıkaracağı görüşündeyim. Bu durumda sorulacak tek soru şu: Çevreyi önemseyen ve yeşil ürünlerin gerekli olduğunu düşünen Türk halkı neden iş bu ürünleri satın almaya gelince geri çekiliyor?
Esas neden istememek değil alamamak! Çünkü çevreci ürünlerin fiyatları, çevreci olmayan benzerlerine kıyasla daha yüksek. Buna göre tüketicilerin yarısından çoğu, yeşil ve çevre dostu ürünleri isteseler de yüksek fiyatlarından dolayı alamıyor. Bir diğer neden, yüzde yirmi altı (26%) tüketicinin belirttiği, çevreci ürünlerin sunduğu sınırlı çeşit olanakları. Çevre dostu ürün çeşitlerinin çok sınırlı olduğunu düşünen bu tüketici grubu, raflarda daha fazla yeşil ürün görmek istediğini belirtiyor. Son olarak yüzde yirmi (20%) tüketici ise, yeşil olduğu iddia edilen ürünlerin bu doğrultuda yeterli bilgi sunmadıklarından dolayı güvenilirliklerini sorguluyor.
Genel olarak daha çok firmanın çevre alanında yürütmeye başladığı çalışmalar ile genişleyen yeşil ürün yelpazesi, tüketicilerin bu sektöre olan güveninin artmasında büyük rol oynuyor. Yapılan çalışmalara paralel olarak artan bilinç, tüketicilerin marketteki ürünlerle ilgili daha detaylı bilgi verilmesi talebini de karşılayarak, bu sektörde ismini duyurmaya çalışan markalara iyi bir yol haritası oluşturabilecek.
Ülkemizde henüz tam anlamıyla yerleşmiş olmayan yeşil ve çevre dostu ürünlere olan talebin artması için gerekli adımlar atılmalıdır. Bu yolda geliştirilecek ürünlerin enerji tasarrufu sağlaması gerektiği görüşünde olan tüketicilerin de istekleri doğrultusunda, uygun fiyatlandırma, gerekli bilgilendirme, ve yeterli çeşitlendirme olanakları ile sürdürülebilir tüketimde önemli adımlar atmanın zamanı çoktan geldi!
Çise Ünlüer (27 Ekim 2013)
ciseunluer@gmail.com
0 yorum :
Post a Comment