12/01/2013

Ev Yapımı Yoğurt



Uzun zamandır aklımda olmasına rağmen ancak birkaç hafta önce denemeye fırsat bulduğum evde yoğurt yapımı, daha ilk denemeden sizinle paylaşmadan edemeyeceğim bir tecrübe oldu!

Günün her saatinde rahatlıkla tüketebileceğiniz; potasyum, fosfor, riboflavin, iyot, kalsiyum, protein, çinko, B12 ve B6 vitaminleri, A vitamini ve E vitamini bakımından zengin yoğurdun faydaları saymakla bitmez! Düzenli yoğurt tüketimi, karın bölgesi dahil olmak üzere tüm vücutta yağ yakımını hızlandırmasının yanında, kas oluşumunu sağlıyor. Açlık hissinin önüne geçtiği ve tokluk verdiği için zayıflamak isteyenler için idealdir. Çeşitli alerjiler, hazımsızlık, kalp hastalıkları, ve hipertansiyon sorunlarına karşı koruyucu özellikleri bulunuyor. Vücutta oluşabilecek hastalık ve enfeksiyonlarla savaşan hücreleri güçlendiriyor. Bağırsakları rahatlatıyor, mide asidi ve burada biriken şekeri dengeleyerek vücuttaki fazla şekerden dolayı üretilen insülin salgısını azaltıyor ve bu sayede fazla insülinin neden olabileceği zararları engelleyerek ömrümüze ömür katıyor!

Bunlar yetmedi mi? Yoğurt tüketimi ağızda diş taşı oluşumu ve diş iltihaplarının önüne geçebiliyor, içerdiği protein sayesinde tırnakları kuvvetlendiriyor. Gün boyunca çeşitli çevresel faktörlere maruz kalan cildimizin daha canlı ve pürüzsüz bir hal almasını, ve saçlarımızın parlamasını sağlayarak yaşlanma işlemini yavaşlatıyor. Uyku alışkanlıklarımızı düzenliyor. İçerdiği yüksek miktardaki kalsiyum sayesinde hem kemikleri destekliyor hem de yaşlanma sürecinin bir parçası olan menopoz döneminde osteoporoza karşı koruyor.

Faydaları kadar nasıl hazırlandığı da önem taşıyan yoğurdun markette satılan versiyonlarının her birinin hangi işlemlerden geçerek, ve bu işlemler boyunca hangi kimyasallar eklenerek sofralarımıza ulaştığını hiçbir zaman tam olarak bilemeyiz. Oysa kendi mutfağınızda hazırlayacağınız yoğurdun içeriği, tamamen sizin kontrolünüzde!

Bugüne kadar ya yeterli zamanım ya da ısı ayarlı fırınlar veya özel yoğurt makineleri gibi gerekli olduğunu sandığım alet edevatım olmadığı için hep ertelediğim yoğurt yapımı için aslında bu iki unsurun da gerekli olmadığını ilk denemeden anladım! Çünkü gerçekten basit olan bu işlem aslında 5-10 dakikadan fazla zamanınızı almıyor, ve halihazırda mutfağınızda bulunan birkaç malzemeden daha fazlasını gerektirmiyor!

Gelelim hazırlanışına... Tencere ve varsa basit bir termometreden başka tek ihtiyacınız olan malzemeler süt ve maya görevi sağlaycak olan az miktarda katkısız taze yoğurt. Araştırmam boyunca çoğu kaynağın tercihen taze ve pastörize olmayan sütleri önermesine rağmen, kendi deneyimlerim sonrasında pastörize sütten de gayet lezzetli yoğurtlar elde edilebileceğini gördüm. Mümkünse organik sütleri tercih ederek, az kalorili yoğurtlar için az yağlı sütler kullanılabilir.

İşe, elde etmek istediğiniz yoğurt miktarına göre tencereye koyarak ısıtmaya başladığınız sütü kısık veya orta ateşte tutarak kaynayana kadar karıştırarak başlayabilirsiniz. İlk denemede 1 litre süt kullanabilirsiniz. Kaynadıktan sonra birkaç dakika daha ateşte bırakın, daha sonra altını kapayıp ekstra bir girişimde bulunmadan, kendi kendine oda sıcaklığında biraz soğumasını bekleyin. Taze süt yerine pastörize süt kullanıyorsanız, sütünüzü çok da kaynatmaya gerek görmeden, biraz ısınınca altını kapatabilirsiniz.

Sıcaklığı 42-44 dereceye düşünce, sütünüz mayalanmaya hazır hale gelmiş demektir. Isıyı tam olarak ölçmek için termometreniz yoksa, serçe parmağınızı süte birkaç saniye batırarak yanmadığı noktada mayalama işlemine başlayabilirsiniz. Bunun için ısıttığınız sütünüzden birkaç kaşıkla, önceden mayalanma işlemi için ayırdığınız yoğurttan birkaç kaşığı ayrı bir tabakta karıştırın. Genelde her bir litre süt için 3-4 kaşık yoğurt maya olarak yeterli oluyor. Bu karışımın genelde sıcaklığının 42-44 derece civarı olması önemli oluğundan, mayalamada kullandığınız yoğurdun direk buzluktan çıkmış halde değil, oda sıcaklığında bekletilerek ısıtılan sütle karıştırıldığından emin olun.

Son yapmanız gereken, yoğurt mayası olarak hazırladığınız karışımı yavaş bir şekilde tencerede geri kalan süte karıştırarak tüm karışımı daha küçük cam kaplara yerleştirmek. Bu işlem için önceden evinizde hazır bulunan boş kavanozlar ideal olabilir. Bu noktada yoğurdunuzun en etkili biçimde oluşabilmesi için mayalanan süt karışımınızın sıcaklığının muhafaza edilmesi çok önemli. Bunun için karışımınızı yerleştirdiğiniz kavanozların üstünü evinizdeki herhangi bir havlu veya battaniye ile örtebilirsiniz. Sıcaklığın korunmasında bir diğer etkili yöntem, cam kavanozlarınızı, içini 42-44 civarında ısıtılmış su ile doldurduğunuz daha büyük bir kaba yerleştirerek üzerini iyice örtmek.

Toplamda 10 dakikanızı alacak bu işlem sonrasında 3-4 saat mümkün oldukça sabit ısıda beklettiğiniz karışımınızın yoğurt halini aldığını göreceksiniz. Bekleme süreci tamamlandığında, önceden örttüğünüz yoğurtlarınızın üzerini açabilir, buz dolabına yerleştirmeden 1 saat dışarıda dinlendirebilirsiniz. Yoğurdunuzun tadının daha tatlı olması için 3-4 saat, biraz daha ekşi olması için 6-7 saat üzeri kapalı biçimde bekletebilir, bu işlem tamamlandıktan sonra iyice kıvam alması için 8-12 saat arası buzdolabında dinlendirip servis yapabilirsiniz. Hazırlandıktan sonra içerisindeki yararlı bakterilerin devamı için mutlaka buzdolabında saklanması ve mümkün olan en fazla yararı sağlaması için yoğurdunuzun çok bekletilmeden taze haliyle tüketilmesi gerekiyor.


Çise Ünlüer (1 Aralık 2013)
ciseunluer@gmail.com

0 yorum :

Post a Comment

 
YEŞİLE DÖNÜŞ | ÇİSE ÜNLÜER | GREEN IT