4/28/2013

Çöpümüzü İsveç’e Satalım




2010'da ilk kez verilen Yeşil Avrupa Başkenti ödülü ile dünyanın en “yeşil” şehirlerinden biri olarak bilinen başkent Stockholm ve İsveç’in diğer birçok noktasında gerçekleşen sürdürülebilir uygulamalar, atık yönetimi, geri dönüşüm, ve yenilenebilir enerji gibi geleceği yönlendiren girişimlerin sınır tanımadan hangi boyutlara taşınabileceğini temsil ediyor!

İsveç sadece atık yönetimi değil, sürdürülebilirlik kavramının her yönü ile hayatın merkezinde yer aldığı, tamamı ile örnek alınacak bir ülke. Evsel atıkların sadece yüzde bir (1%)’inin toprağa gömüldüğü ülkede, atıkların yüzde ondört (14%)’ü biyolojik arıtmaya tabi tutuluyor, yüzde otuz altı (36%)’sı geri dönüştürülmek için ayrılıyor, yüzde kırk dokuz (49%)’u ise ısı elde etmek için gerekli işlemlerden geçiyor. Yani İsveç atıklarının nerdeyse tümünden yararlanmanın yollarını bulmuş!

Yeşil teknolojilerin hükümetin yatırımları ve halktan gelen talep ve girişimlerle desteklendiği İsveç’ten öğrenecek çok şeyimiz var! Bunların başında, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji tasarrufu yöntemleri ile donatılan çevre dostu tasarımlar geliyor. Bu anlayış etrafında yoğunlaşan konut ve işyeri projeleri, binaların kendi enerjilerini üretebileceği imkanları da sunuyor. Proje kapsamında yerleştirilen güneş panellerinden, konutlardan çıkan atık suyun yeniden değerlendirilmesine kadar herşey düşünülmüş! Atıklardan elde edilen biyogazın yanında, kış aylarında merkezi bir ısıtma sistemi ile ısıtılan binalar, yazda ise denizden elde edilen su kullanılarak soğutuluyor.

Bu alanda örnek projelerden biri olan Hammarby Sjöstad, sadece birkaç yıl öncesine kadar sanayi bölgesi olarak kullanılan bir alanda, şimdilerde 30 binden fazla insana çevre dostu bir yaşam ve çalışma alanı sunuyor. Proje kapsamındaki binaların sera gazı salımını azaltmak için akla gelen her tür sistem kullanılmış! Binalar atık sudan elde edilen ısıyla ısıtılıyor; bölgede yaşayan herkes ya yürüyerek, ya da bisiklet veya sadece biyogaz, etanol ve biyodizel gibi yeşil yakıtlarla çalışan toplu taşıma araçlarını kullanarak işe gidip geliyor.

2030 yılına kadar ulaşım sektöründe tamamen yeşil yakıtlara geçmeyi hedefleyen başkent Stockholm bu yolda emin adımlarla yürürken, 2050’ye kadar fosil yakıtlardan tamamı ile arınmış bir şehir yaratma hedefini de elde edebilecek gibi görünüyor! Geçtiğimiz günlerde İsveç’in yaşadığı bir “problem”, bu alanda ne kadar önemli girişimlerde bulunduklarının kanıtı. Gerçekleşen sürdürülebilir projeler kapsamında enerji ihtiyacının önemli bir kısmını çöplerden elde eden ülkede çöp kalmadı!

Evet, yanlış duymadınız! Biz ülkemizde ne yapacağımızı bilmeden bir kenara attığımız çöplerle doğayı kirletmeye ve geleceğimizi yok etmeye devam ederken, halkının elektrik ve ısınma ihtiyacını karşılamak için yakıt olarak kullandığı çöplerin bitmesi ile ortada kalan İsveç, çöp arayışına çıktı. Komşu ülkelerden Norveç’in çöpünün bir kısmını vermeye sıcak bakması ile derin bir nefes alan İsveç, artık her yıl Norveç’ten satın aldığı 80 bin ton çöp ile halkını ısıtmaya devam edecek.

Bu senaryoda en şanslı çıkan taraf hem çöplerinden kurtulacak hem de bundan kazanç sağlayacak olan Norveç! İsveç’in ise esas “sorunu” ürettiği çöp miktarının, çöp dönüştürme tesislerinde ihtiyacı olandan daha az olması. Çünkü İsveç halkı, günlük hayattaki çöp miktarını mümkün oldukça azaltacak ve geri kalan çöpleri gerektiği gibi ayırarak devlete gereken desteği verecek bilince ve duyarlılığa sahip! Ülkede çıkan çöplerden sadece yüzde dört (4%)’ünün geri dönüşümü mümkün olmayan cinsten olması İsveçlilerin bu konudaki ciddiyetini kanıtlar cinsten.

150 milyon ton atığı ne yapacağını bilmediği için toprağa gömen Avrupa Birliği’nde İsveç benzeri yaklaşımlar benimseyen ülkelerin sayısının giderek artması bekleniyor. Bugün Almanya, Belçika ve Hollanda da atık ithal eden ülkeler arasında yer alıyor. Yıl boyu halkının elektrik ve ısınma ihtiyacını karşılamak için çöplerden yararlanan İsveç, Norveç’ten sonra İtalya ve Romanya gibi geri dönüşüm sistemleri oturmamış ülkelere yönelerek buralarda çöplerden zarar gören alan miktarının azalmasına katkı koymayı planlıyor.


Çise Ünlüer (28 Nisan 2013)
ciseunluer@gmail.com

0 yorum :

Post a Comment

 
YEŞİLE DÖNÜŞ | ÇİSE ÜNLÜER | GREEN IT